Sex Hikayeleri

4 hafta önce - hikaye31 Ekledi - 1463 Kez Okundu

Ayaklara hep ilgim vardı

Selamlar ben elif sexi sınırsız yaşamayı seven biriyim beni doyurabilicekler arasın lütfen!
NUMARAM: 0035 351 57 32

Ayaklara hep ilgim vardı

Ben 20 yaşında bir üniversite öğrencisiyim. Ayak fetişzmi bende kendimi
bildim bileli var. Küçüklüğümden beri hep kızların ayaklarından
hoşlanır, hep o ayakların altında ezilmeyi hayal ederim.

15 Yaşındaydım. Annemler o sene izmirde bir yazlık almışlardı. Abim ve
ben kısa zamanda sitede birçok arkadaş edinmiştik. Kalabalık bi grubumuz
vardı. Ve tabii bomba gibi kızlar. kızların içinde benim samimi olduğum
ve sık sık şakalaştığımız selen isminde bir kız vardı. Ona resmen aşık
olmuştum. Özellikle de fiziğine. Doğal sarışın saçları, yeşil gözleri,
düzgün vücudu ile 15 yaşında tam bir çıtırdı. Bütün erkekler ona
hayrandı ama bizim samimiyetimiz daha fazlaydı.

Akşamları sitedeki boş evlerden birinin bahcesine, balkonuna otururduk
grupça. Oyunlar oynar, muabbetler ederdik. Bende sürekli selenin
yakınlarında, onun ayaklarına mümkün olduğunca yakın otururdum. Muabbet
aralarında yanlışlıkla yapıyormuş gibi ayakkabısına dokunurdum.
Aksamları hep nike spor ayakkabılarını giyiyordu.

Bigün yine boş bi evin bahçesinde oturuyorduk. Selen kapının önündeki
basamağa oturmuş, bende hemen ayaklarının önünde yerde çimlerde
oturuyordum. Selenle muabbet ederken birden şakalaşmaya başladık. Bende
ona sarışınların hep aptal olduğunu söyleyip onu kızdırıyordum. Oda
kızınca bacağıma şakadan tekme atıyordu. Tekme atması hoşuma gittiğinden
ben dahada çok kızdırmaya başladım. O da artık ayağını kaldırıp
ayakkabısının altıyla baldırlarıma tekme atıyordu.

Amacı pantolonumu kirletip beni kızdırmaktı. Nerden bilsin benim ayak
fetişisti olduğumu. O vurdukça ben gülüyordum. En sonunda ee yeter ama
artık dedi ve ayağa kalktı. Bende ayağa kalktım ve şakadan itişmeye
başladık. Bende tabi gücümle her itişmeden sonra onu etkisiz hale
getiriyordum oda sinirden çıldırıyordu. Bu arada bütün millette bizi
seyrediyordu. Ben en sonunda dedim ki: “ya sen kolay lokmasın bana tat
vermiyorsun. Ben yatıp yıldızları seyretcem”. Sonra yere çimlere
uzandım. Bütün amacım onun bu sinirinden yararlanıp beni ezmesine
çalışıyordum. Ben sırtüstü yatarken oda etrafımda dolanıyor arada birde
üzerimden atlıyordu.

Selen: “hadi kalksana korkak!!” dedi. Bende ona “seni yattığım yerden
bile döverim ben” dedim. Selen: “bak çocuk ezerim seni” dedi. Bende
:”bok ezersin” dedim. Ayakkabısını karnımın üstüne koydu. Benimki 2
saniyede dimdik oldu tabi. Selen: “efendim duyamadım ezemezmiydim?”
dedi. Bende “aman aman çok canım yandı” dedim. Ben öyle deyince ayağını
yavaş yavaş bastırmaya başladı. Bi yandanda yüzünde şeytani bir
gülümseme vardı. “Bütün ağırlığın bu mu?” dedim. Halıbuki karnım acımaya
başlamıştı. Ama aldığım zevk öyle büyüktü ki acıyı düşünmüyordum bile.
“Görürsün sen” dedi. Ve aniden iki ayağıyla birden karnıma çıktı. Ve öle
durmaya başladı. Ben yediklerim ağzıma gelmişti ama bi yandanda onu
daha çok sinirlendirmek için gülüyordum.

Herkes bizi izliyordu ve gülüyorlardı. Selen millete bağırdı: “bakın şu
zavallıyı nasılda ayağımın altına aldım hahah” dedi. Herkes gülmeye
başladı. Herkes öle gülünce birden utandım. Millet fetişist olduğumu
anlıcak diye ödüm koptu. Ben hemen “hadi selen tamam in artık” dedim.
Selen indi ve: “ne o beyefendi sinirleniyo mu?” dedi. “Seni böcek gibi
ezeyimde gör gününü”. Birden ayağını kaldırdı tamam suratıma basacakken
ellerimle ayakkabısının altından tuttum. aslında ezmesini çok
istiyordum. Benim için bulunmaz fırsattı bu ama milletin diline
düşmekten korktuğum için tuttum.

O ayağını iyice bastırıyordu. Bütün kuvvetimle ayakkabısının altından
ittiriyordum. Sonra o kazanmaya başladı. Ayağı yüzüme o kadar
yaklaşmıştı ki artık ayakkabısının plastik kokusunu duyuyordum. Tek
görebildiğim ayakkabısının altındaki nike işaretiydi. Sonra nihayet geri
çekildi ve ayağa kalktım. Tamam bu kadar yeter dedik ve oturduk.

Ertesi gün denizde ben yine selen karşısında ayaklarının yanında
oturuyordum. Hep o şekilde oturmamdan tahmin ediyor olmalıydı ayaklarına
olan ilgimi. Denizde çıplak ayağına dokunabilmek için boyuna
yanlışlıkla elimi ayağına çarptırıyordum. Sonra “ayaklarımı sana
uzatabilirmiyim bu taşlar çok rahatsız” dedi. Bende hemen olur dedim.
Bağdaş kurdum. Oda ayaklarını bacaklarımın üzerine uzattı. Ayaklarını
üstüste koymuş güneşleniyordu. Yumuşacık, pürüzsüz tabanları karnıma
değiyordu. Benimkinin kalkmasına engel olamadım. Birden panik oldum
çünkü kalkmış sikim ayaklarına değiyordu. Kesin anladı rezil oldum
dedim. Nerdeyse boşalacaktım.
“Ayaklarım güzel mi?” diye sordu…
Derken doğruldu ve ayaklarını geri çekti. Yere basıyordu ama her iki
ayağınında parmaklarını kaldırmış yumusak yumusak, okşar gibi
bacaklarımı ittiriyordu. Birden “ayaklarım güzel mi?” diye sordu. Ben
kızardım. Ama cesur davranmak gerek diye düşündüm. Evet dedim çok
güzeller. Ama dedim “akşamları hep spor ayakkabı giyiyorsun. Gizliyosun
onları” dedim. Gülümsedi “tamam burda yeni aldığım açık ayakkabılarım
var onları giyeyim bu aksam” dedi.

Akşam olduğunda beni çağırmaya selen gelmişti. Evden çıktım naber derken
ayağındaki o müthiş ayakkabıları farkettim. Şeffaf ayağı bütünüyle
gösteren, üzerinde parıltılar oluşturan simlerle dolu önü açık bir
ayakkabıydı. Ayakları zaten o kadar güzel ki resmen ağzımın suyu aktı.
“Nasıl ayakkabılarım” dedi. Kendi etrafında bir kez döndü. “Çok
güzeller” dedim. Sonra yürüdük millet yine bi evde oturuyordu. Bizde
yanlarında bi yere oturduk. Selen yine basamağa oturdu bende önüne yere
oturdum. Muabbet ediyorduk ama ben gözlerimi ayaklarından alamıyordum.
Farketti ve dedi ki:”ayaklarımı istersen vereyim evine götür” dedi.

Yine utandım. “Ya ben ayakkabına bakıyorum çok güzelmiş nerden aldın?”
dedim. Selen güldü: “üstelik parfümlü bu ayakkabı koklucan mı” dedi.
Bende “hadi canım parfümlü ayakkabımı olur?” dedim. “Aaa inanmıyo. Al
kok” dedi ve birden ayağını kaldırıp burnuma götürdü. Hemen koklamaya
başladım. Hayatımda hiç o kadar derin nefes aldım mı bilmiyorum.
Ayakkabısı gercekten her ne boksa anlamadım mis gibi parfüm kokuyordu.
Koklarken ayakkabısı şeffaf olduğu için ayağının altını seyrediyor,
parmaklarının altını izliyordum.

“Gercekten güzel kokuyormuş” dedim. Sonra yine konuşmaya devam ettik.
Onu yine kızdırcak laflar etmeye başladım. Bu kez tekme atmıyordu. O
ayaklara dokunamamak beni çıldırtıyordu. “Bak dün akşam yarım kalan
işimi bitirmemi istiyosun galiba?” dedi. Bende: “allah allah
sarışınların dün ne yaptıklarını hatırlıcak kadar beyni var mıydı?”
dedim. Ayağa kalktı: “ne dedin sen?” dedi. Ve ben oturur pozisyondayken
ayağıyla göğsümden ittirdi. Ben sırtüstü düştüm. Bilerek doğrulmadım o
muhteşem görünen ayaklarıyla ben ezmesini istiyorudum.

O kadar istiyordum ki millet ne düşünür umrumda değildi. Yerden ona
laflar söylüyor o da yavaşça vücudumun yanına tekmeler savuruyordu.
Sonra bi ara selen bende uzaklaştı. Gitti orda çocuklara bişeyler
söylüyordu. O sırada başka yerden alper diye bi arkım yanıma geldi.
“Naber nası gidiyo?yatmışın çimler oohh” dedi. Bende “valla keyfim
keyif” derken alper`in karşısına baktığını ve suratında aniden beliren
şaşkınlığı gördüm. Kafamı öbür tarafa çevirdiğimde tek görebildiğim
selen yüzüme doğru inen çıplak ayağıydı. Sonra birden karanlık oldu.

Kahkahalar içinde selen “İşte seni eziyorum böcek” dedi. Yüzümün tam
ortasına basıyordu. Burnum ha kırıldı ha kırılacaktı. Ağzım yarı açık
kalmıştı o yüzden topuğu yarı yarıya ağzıma girmişti. Yapabildiğim
tekşey onun ayağına değmiş tuzlu tükürüklerimi yutmaktı. Bişey
göremiyordum. Karanlıktı. Sadece selen!in kahkahlarını duyuyordum. Bu
kez direnmemiştim. Bi ara çok rezil oldum diye direneyim dedim. Gözlerim
görmediği için ellerimle ayağını tutmaya çalışıyor adeta ayağının
altında çırpınıyor can çekişiyordum. Diğer kız arkadaşlarınıda önceden
ayarlamış onlarda ellerimi tutuyorlardı. Artık sadece bacaklarımı
oynatabiliyordum. Oda rahat rahat beni eziyordu.

Belki 3-4 dakika sürmüştür beni o şekilde ezişi. Sonra ayağını yan
çevirip kafamı çevirdi. Yanağım toprağa değiyordu. Bu sefer burnuma
basmadığı için çok kuvvetli eziyordu. Ayakkabısını çıkardığı için
ayağının altı terliydi ve yanağımda teri hissediyordum. Kokusunu
kokluyordum. Ayağıyla bastırırken parmaklarını eğmiş onlarını yüzüme
değdiyordu. Bi an o kadar şiddetli bastırdı ben artık bağırmaya
çalışıyordum canım yanıyordu. Toprak zaten ıslak olduğu için yumuşaktı.
Yüzümün yarısı toprağa gömüldü. Onu görünce selen çekildi. Diğer
kızlarda ellerimi bıraktılar. Ve kahkahalar içinde kaçmaya başladılar.
Ben zar zor ayağa kalktım. Yüzüm kıpkırmızı olmuştu. Ve aynı zamanda
toprak. Mutluluktan uçuyordum ama kızları sanki çok kızmısım gibi
kovalıyordum.

Bu hikaye yüzde yüz gerçektir. Hiçbir abartı sunmadan olduğu gibi
anlatmaya çalıştım. Bunun dışında başka anılarımıda ilerleyen günlerde
anlatıcam. Ama bayanlardan veya öteki arkadaşlardan mail bekliyorum.
Özellikle ayaklarına tapmamı, faztazilerimi gerçekleştirmemi sağlıyacak
bayanlardan mail bekliyorum