Sex Hikayeleri
2 hafta önce - hikaye31 Ekledi - 719 Kez Okundu
Selamlar ben elif sexi sınırsız yaşamayı seven biriyim beni doyurabilicekler arasın lütfen!
NUMARAM: 0035 351 57 32
Merhaba, Ben Kayseride yaşamını sürdürmekte olan 176 boylarında ,yeşil
gözlü kumral ile sarışın arası, vücudu boyuyla doğru orantılı yakışıklı
sayılabilecek bir bayım.Hayat felsefem kendisine saygısı olmayanın
başkasına da saygısı olmaz ilkesi olarak anlatılabilir.İnsan hayatında
düzeyli birlikteliklerin yeri ve önemi çok büyüktür.Seks ise hayata tad
veren, renk katan en önemli aktivitelerden biridir.Üstelik bu zevki
yaşayabilmek için dünyada o kadar çeşitli fırsatlar mevcut ki insanın
kendisiyle gurur duyması gerek bence.Neden burada oluşuma dair farklı
bir pencere açarak sizlere kendimi biraz daha tanıtmaya
çalışıyorum.Sonuçta insanın kendi içindeki fırtınalara rağmen gemisini
dengede tutarak güvenebileceği limanlara ulaştırması gerekiyor.ve
hepimiz seks konusunda bir limana ihtiyaç duymaktayız.Benim gayem
karşımdaki insanın kişisel bilgileriyle ilgili ayrıntıları geride
bırakarak kendini özel hissedebileceği, yüreğinde ve dimağında gizli
kalmış duygularını, en seksi en romantik ve de en vahşi fantezileri
paylaşabileceği bir sırdaş olmak istiyorum.( ) Bunun için aranızdayım.
Bu bölümü burada bitireyim ve hikayemi izninizle aktarayım.Klasik olarak
her sabah 6.30da kalkan ve işine gitmek için otobüse binen bir
kişiyim.Dolayısıyla insan hergün aynı kişilerle yolculuk yaparak bir
nevi o insanlarla bir olguyu yaşamış oluyor.Sonuçta da bir iki kızla
hergün kaçamak olarak birbirini süzen bakışlar bir süre sonra kendisini
cesur,kışkırtıcı ve davetkar kesişmelere bırakıyor.Benim fantezim de
buradan başlıyor elbette.Haftanın en az 3-4 günü beraber yolculuk
yapıyoruz 1-2 senedir.Boyu 165ten biraz daha uzun, hafif ama gerçekten
çok hafif balık etli.Fakat kapalı giyindiği için vücut hatları çok fazla
belli olmuyor.Bunun tek istisnası her zaman kabarık duran ve bu nedenle
benim ona olan arzularımın ilk ateşini yakan kalçaları.Ömrüm boyu
dürüst ve seviyeli olmaya çalışan birisiyim ve bu nedenle çevremdeki
insanları rahatsız etmemek adına çok fazla vücut ayrıntılarını
incelemem.Ama onu gördüğüm anda bütün ilkelerimi bir kenara bırakmak
zorunda hissettim kendimi.Beni ona resmen sürükleyen bişeyler vardı
kesinlikle.Benim hayalimdeki ismi Hülya.Bu isim onu biraz daha
kışkırtıcı hale getiriyor bence.Aramızdaki ilk temas çok masum bir
şekilde gerçekleşti aslında.Sabahın o yoğunluğunda ikimiz de oturacak
yer bulamamıştık ve bu nedenle yan yana ayakta yolculuk etmemiz
gerekmişti.Tutmuş olduğum tutamakta biran için onun elinin de olduğunu
farkettim ve rahatsız etmeyecek bir tavırla yavaş yavaş eline temas
ettim.Sıcaklığını hissetmiştim.Aylardır içimi yakan ateşin boşuna
olmadığını anlıyordum.Çekingen de olsa o da bu oyuna
katıldı.Başparmağımla avuçiçini yokluyordum o ise dikkatle çevreye
bakınıyor bir yandan da kokumu içine çekmek istercesine bana
yakınlaşıyordu.Ellerimiz biran için birleşir gibi oldu ve o anda
tebessüm ettiğini aynı zamanda yüzünün hafif pembeleştiğini
gördüm.İçimdeki fırtına kabarmaya başlamıştı.Evet evliydim, mutlu bir
beraberliğim vardı ama bu kadından aşırı derecede hoşlanıyordum.Onun da
benim gözlerime bakarken içinin ürperdiğinden adım gibi emindim.Oysa ki o
da evliydi.Sürekli takip ettiğim için bunu öğrenmiştim.Belki de
aramızdaki ilişkiyi bu denli heyecanlı kılan da bu yasaklık
hislerimizdi.İkimizde adım atmakta olduğumuz yönün tehlikeli olduğunun
farkındaydık ama aynı zamanda gönüllerimiz bir çağlayan olmuş birbirine
akıyordu.İneceğim durağa yaklaşmıştım içimden lanet okuyarak kapıya
doğru yaklaştım ve o anda gözgöze geldik.Dudak uçlarındaki o şuh
titremeyi farkettiğim anda yüreğimde bir hoplamayla beraber cız eden
birşeyler olduğunu anladım üstelik benim penisin de çevresine bakmakta
olan bir aslan heybetiyle kabardığını hissederek arzu dolu bir
tebessümle Hülyamı selamlayarak indim.Artık geri dönüşün olmadığının
farkındaydım. O gün ve gece geçmek bilmedi.Eşimle fazla konuşmadım ve
erkenden yattım.Sabahı iple çekiyordum.Fakat sabah büyük bir hayal
kırıklığına uğradım.Yoktu.Sonraki günler de gelmedi.İki hafta geçmişti
ve ben artık ümidimi kaybetmiş hatta kendime kızmaya başlamıştım.Amacım
asla onu ürkütmek değildi.Ve bir Perşembe günü bir kuğu gibi süzülerek
bindi otobüse.O beyaz uzun pardesüsü onu gelinlik içinde bir prenses
kadar hoş ve alımlı kılıyordu.Süzülerek yanıma kadar ilerledi.Gözlerinde
herzaman görmeye alıştığım parlaklık yerini büyük bir hüzüne bırakmıştı
sanki.Beni böyle düşünmeye iten şeyi kısa bir an sonra
farkettim.Gözünün altında oluşan ve fondoten ile kapatmaya çalıştığı bir
morluk vardı.Anlamıştım.Kocası dövüyordu onu.Demekki bu sefer dayak
fazla ileri gitmişti ve utancı nedeniyle işine böyle bir ara vererek
güzel bir mazeretle izne ayrılmıştı. Şimdi ise sevgi arayan gözlerle
bana bakarak yaklaştı ve tam önümde olacak şekilde durarak bana arkasını
döndü.Otobüsün ani hareketlerinde o muhteşem kalçalarını kasıklarıma
sürüyor ve yavaş hareketlerle başımı döndürüyordu.Nefesimi yüzünde
hissediyordu ben de onun parfümle karışık kadınsı kokusunu.Etinin
yumuşaklığı kapladı bedenimi. bir an bana döndü ve “beyefendi bu mektubu
üzerindeki adrese postalarmısınız?Rica etsem.Ben işten fırsat
bulamıyorum.”Dedi ve yaptığı numaranın anlaşılmaması için gerekli pul
parasını da sıcacık elleriyle avucuma bıraktı.Oysaki ben mesajı coktan
anlamıştım.Artık o da beni istiyordu.Kocasından, boşyere geçen
yıllarından hayattan kendisinden herşeyden intikam almaya karar vermişti
ve ben bu tehlikeli oyunun en çaresiz aktörü konumundaydım çünkü ona
asla hayır deme şansım yoktu.Ne duygularım ne de doyumsuz arzularım buna
müsade ederdi. Sonra bütün vücudunu biran için kollarıma bıraktı
kadınlığını tüm sıcaklığıyla bana sundu ve yavaşça ayrıldı.Artık inme
vaktinin geldiğini anlamıştım.Elimdeki mektup ateşş gibiydi ve elimi
değil sanki yüreğimi yakıyordu.Sabırsız ifadelerle iner inmez açtım
zarfı ve hemen okumaya koyuldum.Tahmin ettiğim gibiydi işte.Önce
yaşadığı sıkıntıları duyguları kısaca özetleyen ama daha çok bana olan
karşı konulamaz arzularını en samimi haliyle anlattığı ve nihayetinde de
akşam kocasının içmek için gelmeyeceği ve evine gelmemi beklediğini
belirttiği ve ömrümün zaferini kazandığım satırlar. İşten erken çıktım
bir hamama gidip güzelce temizlendim gerekli temizliğimi yaptım.Mükemmel
olmak istiyordum.Gerdek gecesine hazırlanan bir damat toyluğundaydı
duygularım.mis gibi kokular süründüm.Ve jöleli ıslak saçlarla kendimi
kapısının önünde buldum hiç bekletmeden kapı aralandı kolumdan arzuyla
içeri çekti beni.Kapıyı kapatır kapatmaz dudaklarıma uzun bir Fransız
öpücüğü yapıştırdı.Dilini ağzımın içinde dolaştırıyordu ve dudaklarımı
yemeye çalışıyordu sanki.Sabahki kıyafetler vardı üzerinde.Başı
kapalıydı hala, gözlerinde sürmesi ve dudağına yeni sürdüğü hafif rujun
dışında herşeyiyle aynıydı.Göğsünün heyecanla inip kalktığını
hissediyordum çünkü göğsüme yastlanmıştı ve memelerinin yumuşaklığı
sarıyordu göğüs kaslarımı.O arzulu öpücüğü dudaklarımda söndüren kadınla
bu başı kapalı masum kadın öylesine çelişki doluydu ki ona kayıp
gidiyordu bütün aşklarım ve hasretim.Beline sarıldım kasıklarını
kasıklarıma bastırdım arzuyla.Bir vücut olmuştu iki ateşli beden.Uçarak
koşarak çağlayarak akıyordu gözlerimiz birbirine ve gözlerine baktıkça
daha çok öpüp ısırıyordum dudaklarını.Eminim sabah ikimizin dudakları da
mosmor olacaktı ama bu inanın ikimizin de umrunda değildi o
anda.Kayarak odanın ortasına doğru ilerledik bu arada birbirimizi
telaşla vahşice adeta birbirimizi yırtarak soyuyorduk.Geçen her saniye
arzularımızı körüklüyor ve daha fazla geç kalmamak için biraz daha fazla
acele ediyorduk.kısa süre sonra ikimiz de çırılçıplak kalmıştık ve o
anda anladım beni ona bağlayan o muhteşem güzelliği.Göğüsleri olgun
irilikte ve dimdikti.Göğüs uçları kahverengi bir zeytin tanesi gibi
kararmıştı ve uçları dimdik olmuştu.Kalçası şehvetle kabarmış ve
üzerindeki araziyi muhteşem bir bombeyle tamamlayan bir dağın
ulaşılamamış zirvesi gibiydi.En ufak bir pürüz dahi yoktu,sımsıkıydı eti
ve bir okadar da yumuşacıktı üstelik.Sanki ağzına aldığında eriyip
dağılıveren pammuk şekeri gibiydi göğüs uçları.Ama dopdoluydu.Hayata
arzuyla şehvetle.. Yavaşça indi aşağıya doğru.göğsümü öperek ve daha
sonra göbeğimi; iki bacağımın arasına doğru uzanan kaslarda dolanıyoru
dili ve de kan kırmızı dudakları.Avuçlarının arasına aldığı 15 cmlik
penisimi sevgi ve şefkat dolu gözlerle süzdü biran için.Aylardır bu anı
arzuladığı belliydi.Hergece içen ve sızıp kalan bir serserinin böylesine
sevgiye muhtaç bir kadını hiçbir şekilde tatmin edemeyeceği çok
açıktı.Göğsü heyecanla kabarmaya başladı gene.Terden sırılsıklam olmuş
memeleri iyice dikleşmiş göğüs uçları yuvasında ayağa kalkarak korku ve
merak dolu gözlerle çevreyi kolaçan eden bir gelincik gibi
uyanmıştı.Sonra dilinin ucu penisimin baş noktasındaki pembelikle
birleşti biran için.Aşağıdan yukarıya doğru yapılan hareketle penisimin
ucu iyice ayağa kalkıyor ve ben ereksiyonun doruklarına doğru
engellenemez bir yükselişe geçiyordum.Dilinin penisimin başıyla olan bu
çılgınca tanışmasını erkekliğimin tamamını ağzına almasıyla yepyeni bir
oyun takip etti.Sikim ağzının içine tamamen yerleşmiş ve doldurmuş
olduğu bu ıslak boşluğun verdiği huzurla daha da genişlemiş ve
sertleşmişti.Bir iki dakika boyunca ellerinin yardımıyla yaladı
penisimi.Sanki doymak bilmiyordu.Bense saçlarından sertçe kavrıyor ve
başını vücuduma doğru çekerek yarağımın ağzının içinde mümkün olduğunca
ilerlemesi için kalçamı ileri hareket ettiriyordum.Yarağım sırılsıklam
olmuştu ve oldukça da boşalmaya yaklaşmıştı.Saçlarından tuttum onu
sertçe ayağa kaldırdım bana bir hizmetçi gibi itaat etmeye başladı.Bu
oyundan hoşlandğı anlaşılıyordu.onu ters çevirdim ve yatağının üzerine
yatırdım şimdi kasıklarım ve onun kalçası birbirini bulmuştu sanki
otobüste yarım kalan işimizi tamamlamak ister gibiydim.kalçasının
üzerinde sağa sola hareket ederek penisimin en uygun pozisyonu alarak
yerleşmesini sağladım.Saçları hala elimdeydi ama artık daha yumuşak
dokunuşlarla başını yastığa bıraktım.Omzunu ve boynunun altını
yalıyordum.sonra kulak memelerini.ensesini bütün kıvrımlarına değiyordu
dilim ve çenesinin yanağıyla birleştiği en hassas noktalarda ıslak ıslak
geziniyordu dilim.Sık sık nefes alıp vermeye başlamıştı iyice tahrik
olmuştu belliki.O ana kadar hiç konuşmamıştık.”başını hafif yana ve
geriye doğru çevirdi ve “aşkım” dedi ve sonra dudaklarımız hiç
ayrılmamacasına birleşti sımsıkı.koskoca dünyada sadece ikimiz vardık ve
bize dar geliyordu sanki.hani bir yanardağ ateşi iyice yükselir sıkışır
sıkışır ve sonra önündeki hiçbir engeli dinlemeden patlayıverir ve
karşısına çıkan herşeyi yakıp yıkarak silip süpürüverir ya bizim
çılgınca arzularımız da bütün korkularımızı, ilkelerimizi ve
doğrularımızı paramparça etmiş ve bizi çırılçıplak halde birbirimize
sunuvermişti. Uzun süre bu şekilde ateşlice ve birbirimizin tadını
çıkartarak seviştik.Artık ikimizde birbirimizin vücudunu o mahallin
yerlisiymişçesine tanıyor birbirimizin zevk noktalarını biliyorduk.İşte
zamanı gelmişti.Kasıklarının altına yastığı koyduk.Ben oto tamiri için
arabanın altına giren bir usta maharetinde amının altına yattım ve
dilimi o balımsı tat veren ipek yumuşaklığındaki organın en güzel
kıvrımlarına sokarak yalamaya başladım.Dakikalarca süren önsevişmemiz
amı sırılsıklam hale getirmişti ve bilmem kaçıncı defa gelen zevk suyu
amının baldan daha da tatlı bir hal almasını sağlamıştı.Amının bir iki
dakika daha yalayıp iyice ayrılmasını ve bir şeftali kıvamında iki parça
görünebilir biçime gelmesini arzuluyordum.Dilimin klitorise her teması
ve amının yarığı arasında her gidişi Hülyamın amını dilime biraz daha
yaklaştırmasını sağlıyor ve bu ama daha fazla hükmetmem olarak bana geri
dönüyordu.Üstelik nefes almanın daha zor olduğu bu pozisyonda burnumun
delikleri güzel bir kokuyla süslenmiş olduğu belli olan am kokusuyla
doluyor ve buram buram am soluyordum.Daha fazla dayanamadım ve onu
belinden kavrayarak altıma çektim hemen.Bacaklarının omzuna doğru geriye
ittim bu pozisyon bir kadının amının tüm çıplaklığı ve kabarıklığıyla
gözler önüne serildiği nadir bir kaç pozisyondan birisidir.Bacaklarını
elimlye sürekli başına dik tutmaya çalışıyordum bir yandarn.Diğer yandan
kanla dopdolu hale gelmiş ve ucu arzuyla yanmakta olan yarağımı o
dünyanın en ateşli ve günah dolu organına dayadım ve yarağımın başını
amın iki ayrımın tam ortasına yerleştirdim.Yavaşça kalçalarımdan güç
alarak ilerledim işte içerdeydim ve beklediğimden daha güzeldi.Çünkü
gerçekten daracıktı üstelik sevişmenin de etkisiyle iyice kabarmış ve bu
daha da darlaşmasını sağlamıştı.İleri geri gitmeye başladım.Kontrol
benim elimdeydi vnceleri, sonra o da altımda hareket etmeye
başladı.İkimizin ahenkle yaptığı hareketler yarağımın amının taaa
derinliklerine kadar girmesini sağlıyor ve doruğa ulaştığı noktalarda
hafif inlemelerle nağmeleniyordu.Bu arada dudaklarımı iyice ısırıyor ve
kanımın ekşi tadı ikimizinde gözlerinde hayvani bir pırıltının biran
için parlayıp yokolmasını sağlıyordu.İyice vahşileşmiş gibiyydik ben
daha da sert hareketlerle yarağımı amına köklüyordum o ise “hadi hadi
soksana ttaşakları da soksana”diye kendinden geçmişçesine inliyordu.Tam
boşalmak üzereyken altımdan kayıverdiğini hissettim.Sonra beni sırtüstü
yatırdı.Yavaşça yarağımın üstüne oturdu.Ata binen bir köylü güzeli gibi
salınıyor ve yarağımın onbeş santimini de içine almak için büyük bir
gayret sarfediyordu.sonra titremeye başladı ve daha da hızlı hareket
etmeye.Kalçası hızlı hareketlerle inip kalkıyor vahşice soluk alıp
veriyor ve sürekli inliyordu.Kendinden geçmet üzereydi ve anladığım
kadarıyla boşalmak üzereydi.AHHH ohhh arası birkaç acı feryatla son bir
kez daha inledi irkildi ve sonra başı göğsümün üzerine düşüverdi.Terden
sırılsıklam olmuş saçları göğsümün üzerine gelişigazel dağılmıştı.Sevgi
doluydu sımsıcaktı.bakışları verdiği nefes ve yüzünde boşalmanın
getirdiği rahatlıkla yerleşmiş tebessümü.Hepsi sımsıcaktı.Ve benimdi.Bu
güzelliklerin hepsinin bana ait olduğunu biliyordu.son bir kez daha
“aşkım” dedi ve derin bir uykuya daldı.Bebek gibi, ilk defa ve huzurla